المحافظة
على الصلوات
الخمس حيث
ينادى بهن
49- Ezan Okunduğunda
Beş Vakit Namaza Devam Etmek
أنبأ سويد بن
نصر قال أنبأ
عبد الله يعني
بن المبارك عن
المسعودي عن
علي بن الأقمر
عن أبي الأحوص
عن عبد الله
أنه كان يقول
من سره أن يلقى
الله غدا
مسلما
فليحافظ على
هؤلاء
الصلوات الخمس
حيث ينادى بهن
فإن الله شرع
لنبيه سنن
الهدى وإنهن
من سنن الهدى
وإني لا أحسب
منكم أحدا إلا
له مسجدا يصلي
فيه في بيته
فلو صليتم في
بيوتكم
وتركتم
مساجدكم لتركتم
سنة نبيكم ولو
تركتم سنة
نبيكم لضللتم
وما من عبد
مسلم يتوضأ
فيحسن فيحسن
الوضوء ثم يمشي
إلى الصلاة
إلا كتب الله
له بكل خطوة
يخطوها حسنة
أو يرفع له
بها درجة أو
يكفر عنه بها
خطيئة لقد
رأيتنا نقارب
بين الخطا وقد
رأيتنا وما
يتخلف عنها
إلا منافق
معلوم نفاقه ولقد
رأيت الرجل
يهادي بين
الرجلين حتى
يقام في الصف
[-: 924 :-] İbn-i Mes'ud şöyle
demektedir: "Kim yarın öldüğünde Müslüman olarak Rabb'ine kavuşmayı isterse
ezan okunduğunda, beş vakit namaza devam eder olsun. Çünkü Yüce Allah, Nebiine
hidayet yollarını göstermiştir. Bu namaz kılmak da hidayet yollarındadır. Ben
hepinizin evinde namaz kıldığı bir yeri olduğunu tahmin ediyorum. Eğer
namazlarınızı evlerinizde kılar da mescidleri ihmal ederseniz, Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in sünnetini ve yolunu terk etmiş olursunuz. Nebiimizin
yolunu terk ederseniz sapıtırsınız. Bir mu'min kul, güzelce abdest alıp da
namaza gittiğinde kendisine, attığı her adımdan dolayı Allah bir sevap yazar,
kendisini bir derece yükseltir ve attığı her adımdan dolayı bir günahını örter.
Biz namaza giderken adımlarımızı birbirine yakın attığımızı biliriz. Kesin
bilirdik ki münafıklığı aşikar olan kimseler cemaati terk ederlerdi. Andolsun
ki ben, iki kişinin yardımıyla getirilip saf arasına sokulan kişiler gördüğümü
bilirim."
Diğer tahric: Müslim
654/256, 257; Ebu Davud 550; İbn Mace 777; Ahmed b. Hanbel 3623; İbn Hibban
2100.
أنبأ إسحاق
بن إبراهيم
قال أنبأ
مروان بن معاوية
قال حدثنا
عبيد الله بن
عبد الله بن
الأصم عن عمه
يزيد بن الأصم
عن أبي هريرة
قال جاء أعمى
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فقال إنه
ليس لي قائد
يقودني إلى
الصلاة فسأله
أن يرخص له أن
يصلي في بيته
فأذن له فلما
ولى دعاه فقال
له هل تسمع
النداء
بالصلاة فقال
نعم قال فأجبه
[-: 925 :-] Ebu Hureyre anlatıyor:
Bir a'ma, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelerek:
"Elimden tutup
mescide götürecek kimsem yok" diyerek evinde namaz kılabilmesi için Hz.
Peygamber'den (s.a.v.) izin istedi. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)
ona izin verdi. Adam dönüp giderken Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) o
kimseyi çağırdı ve:
"Namaz için okunan
ezanı duyuyor musun?" diye sordu. O adam: "Evet" deyince Hz.
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Öyleyse ezana
icabet et.! (namaza gel)" buyurdu.
Diğer tahric: Müslim
653.
أخبرني
هارون بن زيد
بن يزيد بن
أبي الزرقاء حدثنا
أبي قال حدثنا
سفيان الثوري
وأخبرني عبد
الله بن محمد
بن إسحاق قال
حدثنا قاسم بن
يزيد قال
حدثنا سفيان
عن عبد الرحمن
بن عابس عن عبد
الرحمن بن أبي
ليلى عن بن أم
مكتوم قال يا رسول
الله إن
المدينة
كثيرة الهوام
والسباع فقال
هل تسمع حي
على الصلاة حي
على الفلاح
قال نعم فقال
فحي هلا ولم
يرخص له
[-: 926 :-] Abdurrahman b. Ebi Leyla
ibn Ümmü Mektum'dan naklederek şöyle anlattı: ibn Ümmü Mektum: "Ya
Resulallah! Medine yolları yırtıcı hayvanlar ve zararlı haşeratla dolu (cemaate
gelmesem olur mu?)" deyince Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)
ona:
"Hayye ale's-salah,
Hayye ale'l-felah sözlerini işitiyor musun?" diye sordu. "Evet"
diye cevap verince Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:
"Öyleyse namaza koş" buyurdu ve cemaati terketmesine izin vermedi.
Diğer tahric: Ebu
Davud 552, 553; İbn Mace 792; Ahmed b. Hanbel 15491.